Sıkça Sorulan Sorular

Solunum sisteminde oldukça önemli role sahip olan Burun anatomisinin Rinoplasti ameliyatı  esnasında fonksiyonel özelliklerinin bozulmadan korunması oldukça önemlidir. Burun ameliyatında burnun yeni şeklini oluştururken nefes alma fonksiyonunu korumak, hatta  burun tıkanıklığına sebep olan burun içi anatomik bozukluklar varsa da düzeltilmesi gerekir. Sonuç itibariyle fonksiyonel burun estetiği ameliyatı cerrahın beceri ve tecrübesiyle bağlantılı bir fonksiyonel estetik operasyondur.

Burun estetiği ameliyatı kemik gelişim yaşını tamamlamış olmak suretiyle ( Kızlarda 17 , Erkeklerde 17 ile 18 yaşları ) ve ek hastalığı bulunmayan kadın, erkek herkese yapılabilir.

Ameliyat süresi yapılacak girişime ve tekniğe göre değişmek ile birlikte ortalama 2 ila 3 saat arasında değişmektedir. Bu süreler revizyon ameliyatlarında genellikle daha uzun sürmektedir.

Rinoplasti ameliyatı açık ya da kapalı yaklaşım teknikleri ile uygulanabilir. Kişiye hangi tekniğin uygulanacağı hasta ve cerrahın iletişimiyle ve cerrahın kişinin burun anatomisine göre tercihi ile ilişkilidir. Ameliyat sonrası burun içine tampon konmayabilir, tamponun gerek görüldüğü durumlarda da hastanın nefes alabilmesini kolaylaştıracak olan ince silikon yapılı tamponlar tercih edilir.

Hastanın çekilen yüksek çözünürlüklü fotoğraflarını üzerinde dijital görüntüleme programları ( Photoshop , 3d Vectra ) ile ameliyatın olası farklı sonuçlarına yönelik görsel bilgilendirme yapılması, ameliyat ile hedeflenen burun şekli hakkında hastanın karar vermesini kolaylaştırmaktadır, aynı zamanda hastanın ameliyattan olan  beklentilerin daha gerçekçi olmasını sağlamakta, doktorun ise hastayı daha iyi anlamasına yardımcı olmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki yapılan simülasyonlar hasta ile doktorun aynı dili konuşması ve karşılıklı anlaşmasını sağlayan önemli bir aracı programdır. Bu programın hastaya vermesi gereken en önemli bilgi  ameliyat’daki müdahaleler ile burun kökü , burun sırtı , burun ucu ve burun dudak açısındaki seviye ve şekil değişikliklerinin ne kadar ve ne derecede olduğunu hastanın anlayabilmesidir.

Ameliyat sonrası hayal kırıklığı oluşmasını engellemek için  bu tasarım çalışmalarının ve hasta ile olan  görüşmelerin sıklığının yeterli olması oldukça önemlidir. Bunun sonucunda ise ameliyatı gerçekleştirecek doktor ile hastanın burun şeklinde yapılması planlanan değişiklikler konusunda karşılıklı fikir alışverişi ve ortak karar sağlanması mümkün olacaktır.

Hastanın yüzünün diğer bölümleri ile uyumlu tasarlanan bir burun ile hastada yapay gözükmeyen doğal bir burun şekli elde edilebilmektedir. Yüz özelliklerine iyi uyum sağlayan bir burun, dış görünüşte büyük ve olumlu bir değişim yaratır. Doğal tasarlanan çekici bir burun elde edildiğinde insanlar görüntünüzün iyileştiğinin farkına varırlar ancak neden olduğunu kolayca anlayamazlar.

Ameliyat sonrası oluşan morluk ve şişlik uygulanan yöntemlere bağlı olarak oldukça azaltılabilmektedir. Burun deri adasına yaklaşımda uygulanan özel cerrahi yöntemler ( subperikondrial diseksiyon ) ve kemikleri yeniden şekillendirirken kullanılan cihazlar  ( ultrasonik piezo cihazı ) sayesinde morluk ve ameliyat sonrası şişlik çoğu hastada oldukça minimal olmaktadır. Fakat bazı durumlarda hastalara bağlı faktörler , gerek kan pıhtılaşma eğilimlerindeki farklılıklar , gerek menstrüasyon döneminde olan hastalar  ve özellikle damar anatomisinde farklı varyasyonları olan hastalarımızda değişen oranlarda morluk ve şişlik ile karşılaşılabilmektedir.

Genellikle ilk 72 saatte artan şişlik ve yüz ödemi şikayeti bu süre zarfından itibaren hızla düzelmekte ve 1. hafta burun alçısı çıkarıldığında çok büyük oranda düzelmektedir.

Burnun hareket etmeyen bir yapı olması nedeni ile ameliyat sonrası ciddi ağrı olmamakta , gereklilik halinde ise basit ağrı kesicilerin kullanılması genellikle yeterli olmaktadır.

Ultrasonik Piezo cerrahi kemik müdahalelerinde yararlı olmakla beraber ameliyat sonucunu tek başına belirleyen bir etken değildir. Burada yine cerrahın tecrübesi, uygun hastalarda uygun yaklaşımı tercih etmesi ve dokulara saygılı kibar  yaklaşımı en üst düzeyde önem taşımaktadır.

Revizyon ameliyatı gerektiren görsel problemler de farklı kategorilere ayrılabilir;

* Estetik açıdan belirgin bir problem olmamasına karşın hastanın arzu ettiği sonucun elde edilmemesi,

* Küçük müdahaleler ile düzeltilebilecek olan Burun sırtında milimetrelik hafif çıkıntı ve düzensizlikler, burun ucunda hafif asimetriler,

* Kıkırdak ya da kemik yapılarda kayıp ya da bozulma ile birlikte burun solunumunu olumsuz etkileyebilen genellikle kulak veya kaburgadan kıkırdak greft alınarak düzeltilmesi gereken ciddi asimetri ve deformiteler.

Tüm bu durumlar göz önüne alındığında Revizyon Burun ameliyatının süresi basit lokal anestezi altında müdahalelerden ( sıklıkla 15-30 dakikayı aşmayan operasyon süresi mevcuttur ) kulak veya kaburgadan kıkırdak greft alınarak burnun yeniden şekillendirilmesini gerektirecek müdahalelere kadar değişkenlik gösterebilmektedir. Bu durumda ameliyat süreleri 4-6 saati bulabilmektedir.

Burun estetik ameliyatları sonrasında iyileşmenin tamamlanması ve burnun son şeklini almasının yapılan müdahalenin içeriğine bağlı olarak 6 ay ile 1 yıl arasında sürdüğü kabul edilmekle beraber burun cildindeki değişikliklerin sonuçlanması daha da uzun sürebilmekte ve 2 yılı bulabilmektedir. Bu nedenle genel olarak ikinci bir ameliyat yapmadan önce en az 1 yıl kalın derili hastalarda ise 1.5 – 2 yıl beklenmesi önerilmektedir.

Hafif düzensizlikler, asimetriler ve hastanın kalın cilt yapısı ya da aşırı iyileşme dokusu oluşumundan kaynaklanan problemlerde genellikle iyileşmenin tamamlanmasının beklenmesi (en az 1 yıl) ve bu arada gerek olan durumlarda deriye yapılacak olan seyreltilmiş kortizon enjeksiyonları ile kalın ve ödemli dokuların inceltilmesi daha doğru yaklaşımlar olacaktır.

Estetik açıdan belirgin problem olmamasına karşın hastanın beklentilerinin karşılanamaması nedeni ile yapılacak revizyonlarda üçüncü bir ameliyat riskini en aza indirebilmek için mümkünse 1 yıl iyileşmenin tamamlanmasını beklemek en doğru yaklaşım olacaktır.

Revizyon burun ameliyatları, önceki ameliyata bağlı olarak doku planlarının bozulmuş olması, cilt ile kıkırdak ya da kemik çatı arasında oluşan yapışıklıklar ve kıkırdak ya da kemik dokularda oluşmuş hasar ve deformiteler nedeni ile cerrahi açıdan önemli zorluklar içeren müdahalelerdir. Revizyon burun ameliyatı gerektiren nedenler sıklıkla şunlardır :

–   Burun ucu ve sırtında gelişen asimetriler

–   Burun ucu düşüklüğü

–   Burun ucunun aşırı daraltılması

–   Burun ucu kıkırdaklarında sıkılmış görünümün ortaya çıkması 

–   Burun yan kemik duvarların aşırı zayıflatılmış olması

–   Asimetrik yan kemik duvar çökmeleri

–   Burun kanatlarında çökme ve deride çekintilerin gelişmesi

–   Burun kemik çatıda açıklık kalması ve ters-V şeklinde deri çöküntüleri oluşması

–   Burun kıkırdak ve kemik yan duvarların aşırı daraltılması sonucunda hem estetik hem de fonksiyonel sorunların olması

–   Burun içindeki orta kemik kıkırdak bölmenin – yani septumun yetersiz düzeltilmesi veya aşırı zayıflatılması sonucu gelişen burun sırtında çökme ve semer burun deformiteleri gelişmesi.

Burun içinde Septum eğriliği – deviasyon nedeni ile ameliyat olması gereken hastalar aynı zamanda estetik burun ameliyatı olmayı da düşünüyorlarsa en ideal yaklaşım iki ameliyatın aynı anda yapılmasıdır. Burun Septum yapısında eğriliğe  neden olan özellikle fazla kıkırdak dokularının düzeltilmesi , çıkarılması sonrası ameliyatın estetiğe yönelik kısmında burunu yeniden şekillendirirken çeşitli amaçlarla greft olarak kullanılabilmesi ameliyatların birlikte yapılmasının ameliyatın en önemli avantajdır.

Her iki burun pasajını birbirinden ayıran duvarın ön kısmı kıkırdak arka kısmı ise kemikten oluşmaktadır. Bu perde yapısındaki burun pasajını ikiye bölen duvarın eğriliklerini ve duvar üzerindeki anatomik bozuklukları düzeltmek amacı ile yapılan  ameliyatlar  “septoplasti” olarak adlandırılmaktadır. Septum deviasyonu ( burun duvarı eğrilikleri )  toplumda oldukça sık karşılaşılan bir anatomik bozukluk olduğu için bu durumu düzeltmeye yönelik “deviasyon ameliyatları” da en sık yapılan ameliyatlar arasındadır.

Septoplasti ameliyatı için karar verirken burnun muayene bulguları ile birlikte en az bu bulgular kadar hastanın mevcut şikayetleri ve hastanın hissettiği burun tıkanıklığının  sağlık ve hayat kalitesi üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alınmaktadır.

Sıklıkla burun septumu ön yarısını oluşturan kıkırdak kısmında aşırı derecede eğrilik olmayan ve burnun kemik çatısının da bu eğriliğe katılmadığı anatomik bozukluklarda burun deliklerinden yaklaşım ile yapılan ve burun dışında herhangi bir kesi yapılmadan burun içine yaklaşım ile düzeltme sağlanan , yaklaşık 20-30 dakika kadar süren, genellikle eğri kıkırdak ve kemik kısımlarının düzeltilmesi, gereklilik halinde çıkartılması şeklinde uygulanan kapalı teknik septoplasti ameliyatlarıyla başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Fakat bulunduğumuz coğrafyadaki genetik özeliklerin de etkisi ile farklı cerrahi yaklaşımlar gerektiren ciddi eğriliklerle karşılaşılma sıklığı da oldukça fazladır.

Burun içerisindeki eğriliğin  burnun hava pasajının daha dar olan burun sırtına yakın olan üst kısmında olduğu durumlarda ve septum kıkırdağı ileri derecede deforme olan ya da daha önce burun ameliyatı geçirmiş hastalarda ciddi anatomik onarım yapılması gerektiği için “açık teknik septoplasti ameliyatı” tercih edilmelidir. Bu tür deviasyon problemi olan hastalarda standart kapalı ameliyat uygulanması çoğu zaman ameliyatın başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olmaktadır . Ayrıca hastaların tekrar revizyon ameliyat geçirme ihtimalinin bulunduğu durumlarda burun içinde onarım için yeterli kıkırdak kalmamış olması nedeni ile problem yaşanma riski oldukça fazladır.

Burnun dış kemik yapısında veya kıkırdak çatısının da eğriliğe katıldığı durumlarda ise deviasyona yönelik ameliyat sırasında estetik burun ameliyatı da yapılması planlanan hastalarda aynı şekilde açık teknik ameliyat tercih edilmektedir.

Daha önce geçirdiği ameliyata bağlı olarak burun içinde kıkırdak eksikliği veya ciddi şekil bozukluğu olan hastalarda septumda düz ve sağlam bir yapı oluşturmak için yeterli miktarda kıkırdak olmaması durumunda kaburgadan alınan kıkırdak parçalarının burunda kullanılması gerekebilmektedir.

Deviasyon ameliyatları  genel anestezi altında yapılmaktadır ve burun içerisinden kapalı teknik yaklaşım  ile yaklaşık 20-30 dakika , açık teknik Septoplasti ile ise burun içindeki anatomik problemin derecesine ve kaburgadan kıkırdak dokusu alma ihtiyacı olup olmamasına göre 1-2 saat civarında sürmektedir. Hastaların ameliyat sonrasında 2 ya da 3 kez kontrole gelmeleri genellikle yeterli olmaktadır. Burun içinde mukoza iyileşmesi tamamlanana kadar 2 hafta boyunca oluşan kuruma ve kabuklanma için tuzlu su içeren temizleyici spreyler ve nemlendirici damla ya da spreyler kullanılmaktadır.

Estetik amaçlı müdahale yapılmayan ya da dış görünüşü de etkileyecek düzeyde kıkırdak eğriliği nedeni ile açık teknik Septoplasti ameliyat uygulanmayan hastalar ise ameliyat sonrasında aynı gün taburcu olabilmektedirler. Ayrıca bu hastalarda burun dış görünüşünde herhangi bir farklılık oluşmamakta, yüz ve gözler çevresinde ödem ve morluklar izlenmemektedir. Hastaların deviasyon ameliyatından yaklaşık İki hafta sonra darbe riski olmayan spor aktivitelerine 1 ay sonra ise yüzmeye başlayabilirler.